23 Mayıs 2014 Cuma

SOMA, Yardım, Güven!..

Yardımlaşmak, insan olmanın önemli özelliklerinden biridir; şimdi de Soma'da ihtiyacı olanlara  ne yapabilirsek, ne kadar yapabilirsek yardım etmek istiyoruz.

Benim kişisel düşüncem ; yardım etmek de, yardıma aracı olmak da sorumluluk gerektirir.
Derdimiz sadece vicdanımızı rahatlatmaksa diyecek sözüm yok. 
Eğer yaptığımız yardımın sorumluluğunu taşıyorsak;
Sorgulamadan,
aracı olanlara güvenmeden,
yerine ulaşacağından emin olmadan,
inanmadan yardım etmeyelim. 

Doğru kişi ve kurumlar aracılığı ile,
doğru şekilde ve ihtiyaca yönelik biçimde yardım edelim.

Yardım etme ile ilgili yaşadığım bir deneyimden sonra güven duygumu yitirdim. Hele de aralık sürecinden sonra kime ve neye güveneceğimden hiç emin değilim.    
Beni ve bir çok kişiyi bu duruma düşürenlerin, bir gün hesabını vereceklerine olan inancım ile teselli olmaktayım.

Yıllar önce "Deniz Feneri" aracılıyla yardımda bulunmuştum. Sonrası malum, toplanan yardımların nerelere gittiğini ve bunu yapanların ne kadar ceza aldığını (almadığını) hep beraber gördük. 
Kandırılmış,  aldatılmış,  dolandırılmış olmak bir yana, yaptığım yardımın ihtiyaç sahibine ulaşmamış olması en büyük üzüntümdür. İşte o gün bu gündür ben, elimle vermeden , gözümle görmeden yardım etmiyorum. Bu benim seçimim!..

Aşağıdaki haber, yardım etmek isteyenlere bir uyarı niteliğinde:

'Tazminat' kurnazlığı

f57f42a93ec5fd9e_480x270

İktidar, Soma için toplanan yardımları zorunlu olarak ödemesi gereken maddi bedelden düşecek.
 301 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin ardından, devletin Soma mağdurları için ödeyeceği tazminat da gündemde. Ancak bu konuda çarpıcı iddialar da var. Onlardan biri, devletin kamu eliyle toplanan maddi yardımları, Soma’da emekçi yakınlarını kaybeden aileler için ödeyeceği tazminattan düşecek olması. AKP iktidarının topluma bir an önce yardım toplanması için çağrıda bulunması ve bağışlar için bir devlet kurumu olan AFAD’ı adres göstermesi iddiaları güçlendiriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün AKP grup toplantısındaki ifadeleri de bu açıdan önemli.
“Şehit yakınlarımızın yararlandıkları imkânlardan yararlanmaları için ne gerekirse yapıyoruz, yapacağız. Başbakanlık’ça Soma için bazı suiistimallerin önünü kesmek için, bunları engellemek için AFAD’ın açmış olduğu yardım kampanyasını başlattık. Birçok dernek hemen devreye girdi. Biz, burada bu işi dernekler vesaire belediyeler olmasın istiyoruz. Hepsini bu iş için kurulan AFAD’la yürütelim istedik. Sadece Soma’ya ait olmak üzere bu işi AFAD yürütecektir. Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay Bey de AFAD’ı bu noktada koordine edecektir. Hesap açılmıştır. Bütün yardımlar tek elde toplanacak. İhtiyaç sahiplerine ulaştırılacaktır.”
Erdoğan’ın bu sözleri onun, yardımları AFAD vasıtasıyla tek elde toplamak istediğinin açık bir kanıtı.
Bir Umut Derneği’nden, “Adalet Arayan İşçi Aileleri”nin gönüllü hukukçularından Erbay Yucak, konuyu şu sözlerle ele alıyor: “Van depreminin ardından da aynı şeyi yaptılar. Halkın eliyle toplanan yardımı tazminattan düştüler. Toplanan parayı da başka işlerde kullandılar. Mağdurlara sözüm ona ucuza ev verdiler. Ev paralarını da onlara ödettiler. Oysa ortada zaten mağdurlar adına toplanmış yüklü bir para vardı.”
Yucak, yardımlar konusunda halkın sağduyulu olması gerektiğine de şu sözlerle dikkat çekiyor: “Soma’da büyük mağduriyet yaşayan aileler için yardımların ivedi olarak değil, sakinlikle toplanmasını ve yönlendirilmesi daha uygun olacaktır. Bu uzun bir süreç. Doğru değerlendirmek gerekiyor. Oradaki insanların evleri yıkılmadı, bu yüzden ihtiyaçları çok farklı. Sorunlar uzun vadede ortaya çıkacak. Devlet zaten mağdurlara tazminat ödemek zorunda. Bu nedenle yapılacak yardımların doğru bir yere kanalize edilmesi önemli!”

Erk Acarer / Cumhuriyet  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder