ÜTOPYA Gerçek Olsa !!!

 MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı TARANCI

 Cahit Sıtkı TARANCI'nın ütopyasına ben de katılıyorum.Yalnız son satırını "Olursa bir 

şikâyet doğal ölümden olsun" diye değiştirmek isterim sayın  şairimizin affına sığınarak.

Ütopya gerçek olamaz mı?  Tanımına bakınca gerçek olmasını istemek , bir ironi  gibi 

geliyor, yine de gerçek olsun istiyorum. 

Psklg.Doğan CÜCELOĞLU'nun  "BİZ" başlıklı yazısında söylemiş olduğu belki bir umut olabilir. Eğer 

toplum olarak bu bilinç düzeyine ulaşabilirsek: 


BİZ

Bu ülkede BİZ var mı?Değişik- Siyasi görüşte olanlar;
- Dini inanç taşıyanlar;
- Meslekleri yapanlar;
- Etnik kökenden gelenler;
- Müzik dinleyenler;
- Eğitim düzeyinde olanlar;
- Dil konuşanlar;
- Giyinenler;
- Kadınlar, erkekler
aynı BİZ içinde kendilerini görebiliyorlar mı?

BİZ olmanın iki yolu var:

A-    Bir üst güç, “ BİZ buyuz,” der ve onun dediğini olduğu gibi kabul etmeyeni cezalandırır. Böylece “korkudan biz” olurlar ve bu biz, MIŞ GİBİ BİZ olur. Korkulan güç zayıflayınca parçalanır; Ben-Sen olurlar.

B-    Her bir grup, kendinden farklı diğer grubun kendi olmasına saygılı bir üst değer keşfederek, bu üst değeri koruyarak, herkesi kapsayan bir BİZ oluşturur. Bu GERÇEK BİZ her bir grubun kendi yaşamında kendisi olarak var olmasının garantisi olarak görülür ve desteklenir, yaşatılır.

On yaşındayım; sapan taşıyla kuşa taş atıyorum. Bir Yörük kadını, “Atma oğlum,” dedi. Ben, “Ne var, bannak gibi güp güççük guş,” dedim Silifke şivemle. Okuma yazma bilmez Yörük kadını, “Oğlum, canın büyüğü küçüğü olur mu, Allah her birine bir can vermiş, vurma yavrum, günah” dedi.

Yıllar sonra, 42 yaşında bir bilim insanı olarak ne demek istediğini anladım. CAN bir üst değerdir ve kır çiçekleri gibi farklı ama ülkenin güzelliğini veren CANlarız.

(Doğan Cüceloğlu, 16 Mart 2014)